Haluk Yerli’nin sunduğu Sabah Ajansı programının konuğu olan Sibel Siber, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Siber, Güney sınır kapılarının açılması ile ilgili ‘Güney sağlık alt yapısına güveniyor ancak burada ne kadar güçlüyüz? Güney bizle birlikte kapılarını 20 ülkeye açıyor bu konu da dikkatli düşünülmeli’ uyarılarında bulundu. Elisa testlerinin KKTC’ne geldiğini de hatırlatan Siber, Elisa testi sayesinde geçmişe yönelik taramalarında yapılabileceğini de vurguladı. Yeni bir kitap çalışması içinde olduğunu belirten Siber, yazmaya başladığı kitabı hakkında açıklamalarda bulundu. ‘Bilgilerini kayıt almayan toplumlar yok olmaya mahkumdur’ ifadelerine yer veren Sibel Siber, dünü ve bugünü geleceğe taşımak adına yeni kitabını kaleme aldığını duyurdu. Meclis başkanlığı döneminde müzecilik, arşiv ve kütüphanecilik adlı yaptıkları çalışmada ortaya çıkan görüşü aktararak sözlerine başlayan Sibel Siber, “Orada ortaya çıkan görüş şu olmuştu, biz şimdi bilgi çağındayız, bilgilerini kayıt altına alan topumlar yaşayacak, bilgilerini kayıt altına almayan toplumlar yok olmaya mahkumdur. Kendi bugününüzü yarına taşımamak yok olmakla eşdeğerdir. Siz yazmazsanız bir gün sizin yerinize birileri yazar ve o yazılanlar da siz olmazsınız. Biz arşiv taramalarına girdiğimiz zaman çok fazla kaynağa da ulaşamıyoruz. Yazmak, bugünü geleceğe dünü bugüne taşımak önemlidir. Keşke hep yazılsaydı. Bir teşekkürüm de var. Nur Nadir geçtiğimiz günlerde bize arşivini açtı. Gazetelerin de bu şekilde arşivlenmesi çok değerlidir.
SORU İŞARETLERİNİN CEVABINI BİLİM VERECEK
Elisa testlerinin ülkeye geldiğinin altını çizen Siber, Eliza testleri sayesinde hem bulaşma hızını gösterecek hem de önemli çalışmaların yapılabileceğini söyledi. Eski Meclis Başkanı Siber, Elisa testlerinin yüzde yüz sonuç verdiğini de şu sözlerle aktardı, “Sağlık Bakanlığı tarafından Elisa testlerinin getirildiği haberi verildi. Elisa testleri de kaç kişinin bu virüsü geçirdiğini gösterecek. Bu da iyi bir çalışma olacak. Bu çalışmanın özellikle sağlıkçılara yapılması çok önemlidir. Testlerin ne kadar sayıda getirildiğini bilmiyorum ama epidemiyolojik çalışmayla değişik yaş gruplarına ve bölgelere uygulanacak diye biliyorum. Önemli bir çalışmadır. Türkiye’de bunu yapıyor. Toplumda hem bağışıklık oranını gösterecek hem de bununla ilgili bir sürü çalışma yapabilir örneğin bir kişi bu virüsü geçirdi ve PCR testi de negatif çıktı şimdi onlara da yapılırsa eliza testi onların geçirmiş olup olmadıklarını da anlarız. PCR testi her zaman pozitif çıkmıyor iyi numune alınmadığı için cihazdan veya yöntemden değil. Özellikle ocak- şubat ayında hastaneye yatan ağır zatürree vakaları, o vakaların elizaları yapılırsa bu soru işaretinin yanıtını ancak bilim verebilir.”
GÜNEY SAĞLIK ALT YAPISINA GÜVENİYOR
8 Haziran’da sınır kapılarının açılması konusunu da değerlendiren Sibel Siber, Güney’de de R0’a çok yakın olduğunu belirten Siber, Rum tarafında da vaka sayısının düşmeye başladığını ancak durumun çok iyi değerlendirilmesi gerektiğinin altını şu sözlerle çizdi, “Ülkede aslında karşılıklı insanlar arası alışveriş, ticaret gelişti ama en önemlisi Güney’de çalışan işçiler o insanların gerçekten çok zor durumda olduklarını biliyorum. Burada bir iş bağlantıları yok Güney’de çalışma ortamları vardı o insanların ekonomik gerekçilerle bir baskısı var. Ancak şöyle bir durum var. Rum tarafı kapılarını 20 ülkeye açıyor. Dolayısıyla siz kapını açtığınız zaman Rum tarafına açmıyorsunuz dünyaya açıyorsunuz tüm bunlar iyi hesaplanmalı, iyi değerlendirilmeli. Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde deniyor ki bize gelin, hasta da olursanız sizleri hastanelerimizde ücretsiz tedavi ederiz. Bu sağlık alt yapısına güvendir. Şimdi bizim tereddütlümüz veya sağlık bakanlığının korkuyorum demesinin altında yatan bizim sağlık alt yapımızla ilgili soru işaretleridir. Kendisine güvenen, sağlık alt yapısına, ülkesinin epidemiyolojik çalışmalarına, denetim kontrol mekanizmalarına güvenen, otoritesine güvenen, devletine bağlı olarak kendi ülkesindeki sektörlerin bu otoritenin direktiflerine uyacağına güvenen ülkeler rahattır.”
AÇIKLANAN KARARLARIN SONRADAN YUMUŞATILMASI OTORİTE ZAFİYETİ
‘Bizde endişelerin sebebi güçlü bir otorite, denetim yok’ diyerek konuşmasına devam eden Siber, Bakanlar Kurulu yetkileri açıklamadan önce yetkili mercilerle de görüşmeli dedi ve şunları ekledi, “Bakanlar Kurulu bir karar alıyor ve bu kararlar alındıktan sonra sosyal medyada ağır eleştiriye tabii tutuluyorsa hemen o kararlar yumuşatılıyor ya da değiştiriyorlar. Bu bir otorite zafiyetidir. Bakanlar kurulu bir karar alırken kartal vip escort enine boyuna tartışır ortak akıl dediğimiz ekip kurarak karar alır hangi konuyla ilgili karar alacaksa onun paydaşları ile görüşür mesela üniversite öğrencileri… Öğrenciler karantina girecek ve masrafları kendileri ödeyecek dendi? Siz üniversitelerle konuştunuz mu önceden? Bizim iki önemli sektörümüz var turizm ve eğitim. Siz paydaşlarla görüştünüz mü? Nasıl bir ortak çalışma yaparız unu öğrenciye yansıtmadan nasıl bir karar alırız diye düşündünüz mü? İşçiler içinde aynı şey söz konusu iş verenleri ile niye konuşmadınız önceden? Bizim bu insanlara ihtiyacımız varsa işveren pendik masöz escort bunu bir şekilde halledecek. Dolayısıyla böyle kararlar masa başında alınmaz. Özellikle salgın döneminde hangi sektörle ilgili karar alınacaksa paydaşlarla birlikte karar alacaksınız. Sizde yetki olması demek kendi başınıza karar vereceksiniz anlamında değildir. Böyle bir karar alsanız, önceden çalışma yapı karar alsanız istanbul escort bayan otorite zafiyeti görmeyiz.”