“ARTIK AYAĞIMIZ YERE SAĞLAM BASIYOR”…
“Pandemi krizini, bilim adamları, sağlıkçılarımız, halkımızın da desteğiyle iyi yönettik. Bundan dolayı hükümete karşı olumlu algı ve güven oluştu. KKTC’nin geleceğine dair umutlar arttı. Türkiye’yle protokol de imzalandı. İşte şimdi oluşan bu sağlam zeminde ek ihtiyaç olursa çok daha iyi şartlarda borçlanabiliriz. Neden? Artık ayağımız yere sağlam basıyor”.
“GELECEKTEN UMUTLUYUM”…
“Sağlık alt yapımızı güçlendirmemiz ve başarılı olmamız bize artı değer kattı. Bu artı değer turizmimiz ile yükseköğrenim sektörümüzü de olumlu yönde etkileyecek. Şu anda eksik olan kapıların kapalı olmasıdır. Turistlerin, öğrencilerin ülkemize gelmeleri için bir takım sistemler geliştirilecek. Ben gelecekten umutluyum. Baştan bu yana krizi aşacağımızı ekonomimizi toparlayacağımızı söylüyorum”.
“YABANCILAR ARTIK 4 KONUT ALABİLİYOR”…
“Hayal ettiğim olaylar gerçekleşiyor. Şu anda bile konut satışı var. KKTC bu coğrafyada, Doğu Akdeniz’de Korona’yı çok iyi yönetti. Çoğu insan metropollerden uzaklaşmak için yeni destinasyonlar arıyor, orası da KKTC’dir. Konut satışı devam ediyor. Eskiden her yabancı 1 konut alabilirdi, şimdi 4 alabilir. Dükkân alamazdı, düzenlemesini yaptık, şimdi alabiliyor. Bunların da olumlu etkisi oldu”. MAAŞ
ÖDEMESİ İÇİN 100 MİLYON TL BORÇLANILDI…
“Gelirlerdeki düşüşü nasıl telafi ediyoruz? Türkiye’yle yaptığımız anlaşmadan 1 milyar 150 milyon TL kaynak aktarılacak. O kullanılarak bir telafi yapılacak. Diğer kaynaklar ise alt yapıya, reel sektöre, savunmaya, Taşınmaz Mal Komisyonu gibi kalemlere gidecek. Toplamda 2 milyar 300 milyonluk kaynak yılsonuna kadar KKTC’ye aktarılacak. Biz bugün için 100 milyon TL’yi ay sonu maaşların zamanında ödenmesi için borçlandık”.
“ÖNCELİK SEÇİMİ KAZANMAK, PARTİ İÇİ YARIŞ SONRA OLACAK”…
“UBP, Korona öncesinde Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda bir karar verdi. Ülkemiz, devletimiz, halkımız ve partimiz adına başarılı olmak durumundayız. Bu başarı bizi ve devletimizi güçlendirecek. Öncelikli hedef Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmaktır, parti içi yarış sonra olacak. Benim hizmet hırsım vardır, koltuk hırsım değil. Hizmetlerim, başarılarım ortada. Vekil olmadan da halkın içinde olan birisiyim. Bunu da severek yapıyorum. Makam sonra geldi”. Başbakan Ersin Tatar, Koronavirüs salgını dönemini ülkemizin başarılı bir şekilde atlattığını ancak bu dönemde kararlar alırken çok zorlandığını, sıkıntılar çektiğini söyledi. KIBRIS TV’de Hasan Hastürer’in sunduğu “Haberin ve Hayatın İçinden” adlı programa konuk olan Tatar, Koronavirüs önlemleri kapsamında ekonomik kısıtlamalara gidildiği dönemde yaşadıklarını anlattı. Tatar, sağlık ve ekonomik sorunların baş gösterdiği bu dönemde büyük sıkıntılar çektiğini ifade ederek “2 ay önce maaş kesintileriyle ilgili karar alırken dünya başıma yıkılıyor diye düşündüm. Uyuyamadım. O günün şartlarında kolay değildi. Hem sağlık, hem ekonomi söz konusuydu. Türkiye ile henüz anlaşma olmamıştı. Doğru kararlar aldık, sağlıkta bir noktaya geldik, beklentim bu anlaşmanın da katkısı ile ekonomide de daha iyi yerlere gelmemizdir” dedi. Kararlar alırken her zaman halkın çıkarını düşündüğünü belirten Tatar, “Benim hizmet hırsım vardır, koltuk hırsım değil. Bu şekilde düşünerek başarılı olduğumu düşünüyorum. Hizmetlerim, başarılarım ortada. Vekil olmadan da halkın içinde olan birisiyim. Bunu da severek yapıyorum. Makam sonra geldi” şeklinde konuştu. Türkiye ile KKTC arasında imzalanan mali işbirliği protokolünün ani bir karar olmadığını belirten Tatar, son iki haftadır müsteşarların detaylı şekilde konuyu tartıştığını ve sonuca vardığını söyledi. Tatar, “Hükümette tabii ki kendi aramızda olayları ve bu anlaşmayı baştan beri konuştuk. Ne gün olur diye, bekliyor, merak ediyorduk. Borçlanma için arayışa devam ediyorduk. Bayramın üçüncü günü bu anlaşma oldu. Böyle bir anlaşma borçlanmaya kolaylık ve avantaj sağlar. Borçlanmanın faizi de daha düşük olur. Başka önemli getirileri de vardır” dedi.
“Artık ayağımız yere sağlam basıyor”
SORU: Yurt dışında öğrenim gördünüz ve Kıbrıs’a dönene kadar ciddi bir tecrübe edindiniz. Çalışma hayatınızı hatırlayın desem neler hatırlatırdınız?
TATAR: Hep içimde Kıbrıs aşkı oldu. Tatile gittim Kıbrıs’ı düşündüm, okulu bitirdim Kıbrıs’ı düşündüm ve oralarda Kıbrıs özlemiyle yıllar geçirdim. Yurt dışında olmak o tecrübeyi alabilmek, lisanını öğrenebilmek, çevreni geliştirebilmek, karakterimi ve kendi kimliğimi geliştirdi. Zor yıllardı.
SORU: Çalışma döneminizden bahseder misiniz?
TATAR: Cambridge Üniversitesi’ni bitirdikten sonra, İngiltere’de Price Waterhouse’da çalıştım. Dünyanın en büyük firmalarından biriydi. Uluslararası müşavir olarak orada yetiştim. Çeşitli bankalarda kayseri vip escort
görev alabildim. Sonra da bu Asil Nadir’in Polly Peck ekibine girdim. Oraya girdim ve bütün dünyayı gezdim. Firma dünyaya genişlerken, ben de gezip o şirketlerin gerek muhasebesinde gerekse de finansmanında çalışarak büyük tecrübe kazandım. O eskişehir masöz escort bakımdan da çok mutluyum. Ama uluslararası oyunlar oldu… Bu oyunlar oynanmasaydı Polly Peck dünyanın en iyi 2-3 firmasından biri olacaktı. Chicago’da da çalıştım. Erol Aksoy vardı. İktisat Bankası’nın sahibi, o beni transfer etti, İstanbul’a. İktisat Bankası’nda çalıştım. Sonra Show TV’nin kuruluşunda yer aldım. Esas şirketi kuran, muhasebe antalya escort bayan sistemini kuran, uluslararası bağlantılarını kuran benim.