Ülkemizde kendini sanatın çeşitli alanlarında geliştiren birçok genç yeteneğimiz var. Küçük yaşlardan sanata merak salan bu gençlerimiz, aldıkları eğitimlerle, kendi çabalarıyla yeteneklerini geliştirerek bugün önemli başarılara imza attı. KIBRIS, sizlere adı bir yerlerde saklı kalmış “Genç Yeteneklerimizi” tanıtıyor. Yazar ve tiyatrocu İzel Seylani’nin yardımıyla sosyal medya üzerinden ulaştığımız gençler, hem kendi serüvenlerini anlattı hem de sanata meraklı gençlere mesajlar verdi. Şükran Nilsu Ünal, annesinin öğrencileriyle hazırlayıp sunduğu; kendisinin de seyirci koltuğunda izlediği tiyatro oyunundan ilham alarak tiyatroya başladı İlk sahne heyecanı unutulmazdı
Günler ve aylar süren çalışmalar; gecesini gündüzüne katan sahne önünde ve sahne arkasında çalışan emekçiler; yönetmen, oyuncular ve daha nicesi emeğini esirgemeden, canla başla çalışıp tiyatro oyununu sahneye koyar. Bu ekibin beklentisi ise, tıklım tıklım dolan bir salon, seyircinin memnuniyeti ve susmayan alkışlar…
İşte o an orada haftalarca çalışan ekibin ortak duygusu mutluluk olur. Genç yetenek Şükran Nilsu Ünal’ın tiyatroya olan merakı, öğretmen olan annesinin okulda hazırlayıp sunduğu tiyatro oyunlarını izlemesiyle başladı. Öğrencilerin oyun öncesi ve sonrası heyecanına ortak olan, bu mutluluğu gözlemleyen Ünal, tiyatroya sahnesinde olması gerektiğine inandı ve Lefkoşa Belediye Tiyatrosu kurslarına yazıldı. Önceleri seyirci koltuğunda olan Ünal, artık sahnedeydi… Hocalar ve ekip arkadaşlarıyla aylar süren provaları sonunda, hazırlanan bir oyunla seyirci karşısına çıkan Ünal, oyun sonunda sahne ışıkları altında susmayan alkış sesleri karşısında unutulmaz bir an yaşadı. Yaşanan bu meşakkatli ve keyifli süreç sonunda alınan takdir, Ünal’ı tiyatro alanında daha çok çalışıp daha çok sahnede olması için hırslandırdı.
“İnsanları tiyatroya teşvik etmek istiyorum” Şükran Nilsu Ünal, 16 yaşında. TED Kuzey Kıbrıs Koleji’nde eğitim gören Ünal, voleybol oynuyor, binicilikle ilgileniyor ve tiyatro oynuyor. Ünal, tiyatroyu annesi sayesinde sevdiğini belirterek şöyle diyor: “Küçüklüğümden beri annemin öğrencileriyle hazırladığı tiyatro gösterilerinin provasına giderdim. Her seferinde, oyuncuların provadaki ve gösteri sırasındaki farkları dikkatimi çekti. Prova da her şeye hakim olmalarına rağmen, gösteri öncesinde yaşadıkları heyecan beni hep tiyatronun içine çekti. Onları izlerken kendimi o sahnede hayal ettim. Bugün hayalim gerçek oldu. LBT’nin kurslarına yazıldım.
Sahneye çıkmak benim için her zaman çok farklı ve heyecan verici bir his oldu. Bu yüzden hayatımın geri kalanında tiyatroya hep yer vermek ve insanları tiyatroya teşvik etmek istiyorum. Tiyatronun bana kattığı en önemli şey ise, arkadaşlığın ve güvenin önemi. Her provada sevmenin ve saygı duymanın önemini daha çok anladık. Kısacası, tiyatro bize her alanda çok şey kattı. Umarım herkes kendini sanatın bir alanında geliştirebilir”.
Sahnedeki her saniyenin kendisi için çok değerli olduğunu vurgulayan Ünal, “Gösteriyi bitirip selam verdiğimizde, seyircilerin yüzündeki gülümseme beni çok etkiliyor” diyerek bu anının hayatında unutulmaz bir yeri olduğunu ve bu duyguyu yeniden hissedebilmek için daha çok sahnede olmak istediğini söyledi.