“KAYIP ŞİMDİDEN YÜZDE 22,5”…
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Kovid-19 tedbirleri kapsamında faaliyetlerine ara verilen inşaat sektörünün ciddi bir darbe aldığını fakat TL’deki değer kaybının KKTC inşaat sektörüne verdiği zararın, Kovid-19’un etkilerini şimdiden ikiye katladığını “Şu anda tam bir facia durumundayız ve işin en kötü tarafı, kurlardaki bu yükselişin nerede duracağını da kestiremiyoruz. Ayrıca, bütün gider kalemlerimiz de dövize endeksli” ifadeleriyle açıklarken; Kuzey Kıbrıs inşaat sektöründe an itibarıyla bile yüzde 22,5’lik bir kaybın söz konusu olduğunu ve bahse konu bu zararın ‘katlanarak’ arttığını belirtti.
“HİNDİSTAN’A DÖNECEĞİZ”…
Cafer Gürcafer, durumun ‘zannedilenden de’ ciddi olduğunu ve inşaat sektörü bileşenlerinin şu an tam bir şok yaşadığını aktarırken, “Şayet TL’deki değer kaybı ve kurlardaki oynaklık bu şekilde sürer ve bu süratle devam ederse, üzülerek söylemeliyim ki ülke olarak alım gücümüz daha da gerileyerek Çin veya Hindistan seviyesine inecek. Vatandaş, bir tarafta salgın nedeniyle can derdinde, diğer tarafta da işsizlikle boğuşuyor. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de cebindeki para da harcanmadan buharlaşıyor. Çok ciddi bir planlama gerekiyor. Aksi takdirde felaket bizleri bekliyor” şeklinde görüş belirtti. Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer, yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında faaliyetlerine ara verilen inşaat sektörünün ciddi bir darbe aldığını fakat salgınla mücadele sürecinde başlayan ve günden güne derinleşen TL’deki değer kaybının KKTC inşaat sektörüne verdiği zararın, Kovid-19’un etkilerini şimdiden ikiye katladığını kaydetti.
“Şu anda tam bir facia durumundayız ve işin en kötü tarafı, kurlardaki bu yükselişin nerede duracağını da kestiremiyoruz”
diyen Gürcafer, Kuzey Kıbrıs inşaat sektöründe an itibarıyla yüzde 22,5’lik bir kaybın söz konusu olduğunu ve bahse konu bu zararın ‘katlanarak’ arttığını belirtti. Kamuoyunda ‘döviz krizi’ olarak bilinen ve sadece bir ay içerisinde TL’nin yüzde 30,1 bandında değer kaybetmesiyle sonuçlanan ‘Ağustos 2018 Kur Şoku’ periyoduna göz kırpan kur oynaklığının tekrarı durumunda hem inşaat sektörünün hem de ülke ekonomisinin ‘bu kez çok daha fazla’ yara alacağını savunan Gürcafer, olaya salt sektörel yaklaşıldığında dahi, neredeyse bütün gider kalemlerinin ‘dövize endeksli’ olduğunu hatırlamanın, durumun vahametini kavrama konusunda yardımcı olacağını söyledi.
“AB zararı karşılıyor”
KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Avrupa Birliği (AB) tarafından yapılan bir açıklamada, inşaat sektörünün Kovid-19 yasakları nedeniyle uğradığı zararın karşılanacağının açıklandığını fakat ülkemizde bu tarz bir çalışmanın olmadığını söylerken; “Kamu ihaleleri, Kovid-19’la mücadele süresince zaten durmuştu fakat kamuya yönelik taahhütler devam ederken, sektörün zararı karşılanmazsa insanlar batar. Bu zararım karşılanmasını hükümetten talep edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Halkın alım gücü zaten düşüktü ve Kovid-19 döneminde daha da düşmüştü. Üzerine bir de TL değer kaybedince, TL ile kazanan insanların sterlin üzerinden ev sahibi olma şansları daha da düştü” diyen Gürcafer, toplumun barınma ihtiyacını karşılamak üzere ayrı projeler üretilmesi gerektiğini savundu. Gürcafer, durumun ‘zannedilenden de’ ciddi olduğunu ve inşaat sektörü bileşenlerinin şu an tam bir şok yaşadığını aktarırken, “Şayet TL’deki değer kaybı ve kurlardaki oynaklık bu şekilde sürer ve bu süratle devam ederse, üzülerek söylemeliyim ki ülke olarak alım gücümüz daha da gerileyerek Çin veya Hindistan seviyesine inecek” şeklinde görüş belirtti.
“Euro kullanımına geçmeliyiz”
Gürcafer, bu tarz sorunların birincil kaynağının ise ‘TL kullanmaktaki ısrar’ olduğunu iddia ederken, “Euro kullanımına geçmeyi artık ciddi ciddi düşünmeliyiz, ki Türkiye’den yaptığımız ithalat bile zaten döviz üzerinden gerçekleştiriliyor” ifadeleriyle, TL kullanımının terk edilerek, AB’nin ‘oynaklığı görece düşük’ para birimi euroya geçilmesini önerdi.
“Kurlardaki oynaklık TL’yi eritiyor ve bu da halkın alım gücüne olumsuz yansıyor. Bu ekonomi ‘tokat üstüne tokat’ yemeyi kaldıramaz”
diyen Gürcafer, ilgili kurumların ciddi bir titizlikle ve istişare içerisinde çalışmalarının şart olduğunu söyledi; aksi bir durumda ise ülke ekonomisinin toparlanma sürecinin ‘sürekli öteleneceğini’ kaydetti.
Gürcafer, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Vatandaş, bir tarafta salgın nedeniyle can derdinde, diğer tarafta da işsizlikle boğuşuyor. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de cebindeki para da harcanmadan buharlaşıyor. Çok ciddi bir planlama gerekiyor. Aksi takdirde felaket bizleri bekliyor.”